28 Mart 2011 Pazartesi

Yıldızların Altında (III)

Galaksinin en karanlık ve en bilinmez yerinde yuvarlak masa toplantısı vardır. Albay Penne, Kraliçe Ananda ve Senatör Rissotto hararetli bir şekilde, galaksinin geleceğini ve imparatorluğu nasıl yıkacaklarına dair planlar yapmaktadırlar.

Rissotto: Arkadaşlar, galaksimizde korku hâkim, insanlar mutsuz, umutsuz. Buna bir çözüm bulmalıyız.

Ananda: Evet, sayın senatör haklı. Kesin bir çözüme ihtiyacımız var. En kısa sürede isyanı başlatıp, isyanı bütün galaksiye yaymalıyız.

Penne: Geniş çaplı bir isyana henüz hazırlıklı değiliz, Ananda. İmparatorluk çok güçlü... Ah, birkaç Jedi şövalyem olaydı, İmparatorluk falan kalmazdı!

Rissotto: Onların devri maalesef bitti. Yaşayan Jedi kalmamıştır bile. Elimizdeki askerlerle yapacağız, bu devrimi.

Penne: Ben bu halka güvenmiyorum, Senatör. Referandum sonuçlarında galaksiyi Palpatin yönetmeli diyenlerin sayısının ne olduğunu hatırlıyorsunuz di mi? Darbeyi askerler yapmalı!

Ananda: Ama darbe galaksimizi 10 yıl geriye götürür.

Penne: Şu anda çok mu ilerideyiz, Sayın Ananda?

Rissotto: Bir dakika beyler bayanlar! Bu devrimi beraber yapmalıyız. Demokrasiye ve özgürlüğe olan inancımızı kaybetmemeliyiz. Takatuka gezegenindeki adamlarımıza haber verelim. İsyan başlasın.

LİSELİM

Liselim gemisi uzayda süzülmektedir. Bu sırada, Obi–Wan, Ayhan’a Jedi eğitimi vermektedir.

O-W: Şimdi Ayhan, Jedi eğitimi hakkında ne duydun bilmiyorum ama işin olayı kalptedir, tamam mı? Alacaksın ışın kılıcını ve Allah ne verdiyse girişeceksin düşmanına.

A: Abi siz, masa sandalye kaldırmıyor muydunuz beyin gücüyle?

O-W: Ya, o kolay lan! İki dakikalık iş… 100 tane asker saldırdı diyelim. Sandalye mi atacaksın adamların kafasına, dümbelek? Ha, bu arada sakın bir kahramanlık yapıyım deme! Biz burada götümüzü kurtarmaya çalışıyoruz. Öyle, yok imparatorluğu yıkayım, yok Jedi düzeni tekrar gelsin sakın ha! Düşüneyim deme!

A: Yok abi ama usta Yoda ile konuştuğumuz zaman, cumhuriyet tekrar ilan edilmeli diyor.

O-W: Sen bakma Yoda amcana, yaşlandı, bunadı o. Cumhuriyeti de biliyoruz oğlum biz. Asgari ücretle cumhuriyetin bekçiliğini yapıyorduk. Üstüne evlenmektir, yuva kurmaktır, bunlar da yasak. Ben ne anlamadım bu cumhuriyetten? Ben kendi dalgama bakarım arkadaş, sen de öyle yap. Vader’ı öldürelim sonrası şeyimde değil açıkçası.

İMPARATORLUK BİNASI

Pala Palpatin çok sinirlidir. Vader ve Konoli’ye bakar.

P: Çok sinirliyim, çocuklar! Hanginizin kellesini alsam da, rahatlasam? Bin bir emekle kurduğumuz imparatorluğumuz sallantıda. Neden? İki tane bunak eski Jedi yüzünden ve benim milyarlık ordum ve sith lordu çırağım Vader, onları yakalayamıyor; aksine üstüne dayak yiyor, iyi mi?

D.V: Aga, çok özür dilerim. Bu hatamı telafi etmek için elimden gelenin fazlasını yapacağımdan şüpheniz olmasın.

P: Eminim öyledir, Lord Vader. Sana bir şans veririm fakat yanındaki süzmeye bir şans daha verir miyim, bilmiyorum açıkçası.

Konoli: Efendim, lütfen ben de bir şansı daha hakediyorum.

P:Bilmiyorum, göreceğiz. Şimdi beni yalnız bırakın. Bütün galaksi alarmda, 48 saat içinde o adamları bulacağım. Vader, galaksideki bütün valileri uyar! Gözlerinden bir şey kaçırmasınlar. Hata yapanı bu sefer affetmem. Hadi iş başına!

LİSELİM

Han Solo, gemiyi otomatik pilota bağlamıştır. Obi-Wan ve Ayhan’ı seyretmektedir. Yoda ise uyuklamaktadır. Spock ve Kirk ise eski günleri yad ediyorlardır. Bu sırada, Obi-Wan ve Ayhan ışın kılıcı ile dövüşürler. Obi-Wan bir darbeyle Ayhan’ı alt eder ve bu duruma çok sinirlenir.

O-W: Mal bu çocuk, mal! Usta Yoda bir de diyorsun ki, bu çocuk seçilmiş çocuk… Anakin hani biraz uyuyordu seçilmiş çocuğa. Ya bunun ne özelliği var? (Ayhan’a döner) Güzel kardeşim, kılıcı şey tutar gibi tutmayacaksın. Adam gibi tutacaksın! Sabahtan beri ne anlatıyorum, ben sana?

A: Pardon usta!

Y: Bağırma çocuğa, Obi. Öğret bütün bildiklerini, göreceksin, bu çocukta büyük cevher var, kurtaracak galaksiyi karanlıktan.

O-W: Usta ben götümü kurtarayım da galaksisi eksik kalsın.

H-S: Evet beyler, yolculuk nereye? Benim seçtiğim yeri beğenmediniz. Siz seçin, bu sefer.

Kaptan Kirk araya girer.

K.K: Beyler, Takatuka gezegenine gidelim. Orada galaksi kanunları geçmez. Birkaç gün orada takılalım saklanırız.

O-W:Nere lan ora? Hiç duymadım.

K.K: Hocam orası, teröristlerin, katillerin yaşadığı bir gezegen… İmparatorluk orada bir türlü hâkimiyet kuramadı. O yüzden, birkaç gün rahat ederiz.

TAKATUKA GEZEGENİ

Albay Rissotto’nun adamı, gezegende sözü geçen bir teröristle konuşmaktadır.

Bonito: Anlaştığımız gibi, Valilik binasında patlamalar ve protestolar olacak. İlk hamlemiz bu. Halkın tepkisine göre, eylemlerimizi sertleştirebiliriz. Sizin hazırlıklarınız tamam mı?

Marley: Biz hazırlıklarımızı tamamladık. Umarım, siz de sözünüzde durursunuz. İmparatorluk yıkıldıktan sonra, bu gezegenin anahtarını bana verirsiniz.

Bonito: Sen hiç merak etme. Albayım, seni es geçmez!

Liselim gemisi, Takatuka gezegeninin semalarında belirir. Etrafta silah ve bomba sesleri vardır. Gemi toprağa iner. Bizimkiler, tedirginlikle sağa sola bakarlar. Kirk ve Spock, zamanında bu gezegende kalmanın verdiği tecrübeyle onları bir otele götürürler.

Kirk: Beyler, gelin! Bu otel güvenilir.

Hep beraber otele geçerler. Resepsiyonist onları sallamaz. Obi-Wan ses tonunu sertleştirerek:

O-W: Koçum bakacak mısın bize?

R: Evet buyurun. (Yoda’ya bakarak) Yalnız hayvanları dışarıya bağlıyoruz.

O-W: Ne hayvanı lan?

R: O yanınızdaki yeşil şey… Onu dışarıda bırakın, lütfen!

O-W: Lan eşek! Sen Jedi ustası Yoda’ya hayvan mı diyorsun? Alırım kelleni! (Işın kılıcını çıkarır)

R: Hop beyler, akıllı olalım! Bir telefonla bir kamyon adam yığarım buraya.

O-W: Çarşı karışsın, beyim. Yüreğin varsa çağırırsın.

Kirk araya girer.

K.K: Beyler, bir yanlış anlama oldu. Sakin olalım. Sen bize oda ver şimdi. Hayvan dediğin Jedi masterı… Allahtan kulakları biraz ağır işitiyor. Duysa bu dediklerini gövden kelleni arıyor olurdu.

Y: Obi-Wan neler oluyor? Neden çıkamadık hala odamıza?

O-W: Usta, ufak bir yanlış anlama oldu. Onu kökünden halledip çıkacağız.

R: Bu seferlik böyle olsun. Ama arkadaş akıllı olsun, rahatsızlık istemiyorum. Burası nezih bir otel (Bu esnada yukarıdan silah sesleri duyulur).

Bizimkiler, odalarına çıkarlar. Obi-Wan sinirli bir şekilde:

O-W: Hay arkadaş, koca galaksi, binlerce gezegen var. Bizim geldiğimiz yerlere bak hele. Nerede kolpa adam, nerede kolpa gezegen varsa, biz oradayız.

K.K: Hocam bir dahaki sefere, sen seç gezegeni, oraya gidelim.

O.W:Kaptan rica ediyorum, uzatmayalım bu konuyu.

Bu esnada, otele bir imparatorluk askeri gelir. Resepsiyona bir ilan bırakır. İlanda, ölü ya da diri Obi-Wan Kenobi ve arkadaşlarını yakalayana 1000 imparatorluk altını vaat ediliyordur Resepsiyonist, otelinde arananların olduğunu anlayınca çok şaşır ama askerlere çaktırmaz. Askerleri uğurlar ve kendi kendine:

R: Ulan, bunlar onlar… Hemen Bonito’yu arayayım.

BARTU AİLE BEZİK BRİÇ OKEY SALONU

Takatuka gezegenin en ünlü suçlusu Bonito, okey oynamaktadır. Ortam biraz gerilmiştir, Bonito taş çalmaktadır. Oyunculardan birisi buna sinirlenir.

Oyuncu 1: Olmuyor, Bonito Abi! Bir çaldın, iki çaldın, ses çıkarmadım ama bu kaçıncı? Oyunun zevki kalmıyor. Bu ne ya, saksı mıyız biz? Adisyona bak, çaylar, oraletler havada uçuşuyor. Hesabına oynuyoruz. Yapma gözünü seveyim!

Bonito hiç konuşmaz. Okey tahtasını bırakır. Silahını çıkarır ve isyankar oyuncunun kafasına sıkar.

Bonito: Evet beyler, oyun bitmiştir. Bu oyun üç kişi oynanmaz. Ben kazandım.

Diğer oyunculardan ses çıkmaz. Salon sahibi, Bonito’ya seslenir.

SS: Bonito, telefon var sana, acilmiş!

B: Tamam geliyorum (Telefonu alır). Evet, ne haber? Eyvallah, iyi diyelim, iyi olalım. Akşama bir canlı bomba işi var, ona hazırlanıyoruz, bakalım. Kim dedin?

R: Abi Jedi şövalyeleri burada. Vallahi diyorum, kellelerine 1000 imparatorluk altını konulmuş.

B: Yapma lan! Koçum sen onları otelden çıkarma. Ben canlı bomba işini ayarlayıp hemen geliyorum. Sağolasın, aradığın için… Bu işten bir güzellik yapacağım, ben sana, merak etme. Beyler, hadi kalkın! Büyük iş aldık.

OTEL ODASI

O-W: Bu ne be? Kapana kısıldık. Ne yapacağız? Vader’ı indirmek lazım, tez zamanda.

Y: Tek başına başarman, çok zor Obi. Ayhan’ı en kısa zamanda eğitmelisin. Onunla bir olup, Vader ve imparatoru yıkabilirsiniz.

O-W: Ya usta, bu kişisel bir mesele, çoluk çocuğu karıştırma!

A: Hocam yeter ama! Bana hiç mi güvenmiyorsun? Ben kendime güveniyorum. Beni artık ezmeye çalışma!

Bu çıkış herkesi şaşırtır. Uzun bir sessizlik olur. Bu sırada, Takatuka gezegenine gizemli bir uzay gemisi iner.

Senatör Rissotto, Takatuka gezegenine gizli bir şekilde iner ve Albay Penne ile buluşur.

R: Merhaba albay, nasıl son durumlar? Akşama hazır mıyız?
P:Hazırız senatör. Valilik binasında canlı bomba patlayacak.
R: Güzel, güzel!

GİZLİ BİR KARAGAH

Bonito, canlı bomba ile konuşur.

B: İlk işin mi bu?

CB: Evet efendim!

B: Sonsuz ve mutlu bir hayata hazırsın di mi?

CB: Evet efendim, parayı peşin alıyorum yalnız!

B: Tamam, o iş kolay. Anlaştığımız saatte valilik binasında olacaksın.

CB: Tamam efendim.

İKİ SAAT SONRA

Valilik binası ve Obi-Wan’ın kaldıkları otel yan yanadır. Canlı bomba, valilik binası önündedir ve bombanın pimini çekmek üzeredir. Buesnada, Obi-Wan lobide meditasyon yapmaktadır. Bonito ise pusuya yatmış, Obi-Wan ve Yoda’yı haklamak için doğru zamanı beklemektedir. Albay Penne ile Senatör Rissotto, otele yakın bir yerde saklanmışlardır. Rissotto sağa sola bakarken, Obi-Wan’ı görür, otelin lobisinde.

---III. BÖLÜMÜN SONU---

Acaba ne olacak bir sonraki bölümde, canlı bomba ölecek mi? Rissotto, Obi-Wan’ı bir tanıdığa mı benzetecek? Bonito kahramanlarımızı üçüncü bölümde öldürerek diziyi erken mi bitirecek?

Can Öktemer

Hiç yorum yok: