Kill
Nuri: “İntikam Soğuk Yenirse Lezzetli Bir Aştır”
İlhan Perisi’nin söyledikleri aklıma
yatmıştı aslında. Esengül, beni tamamen parasal sebebler yüzünden terk etti ya!
Ya da ben öyle zannediyorum, bu konuyu tam olarak anlamış değilim. Neyse,
benimde intikamım geldi işte! Popstar olayı benim bu intikam projemin ilk ayağı
olacak. O yüzden, acil Hido’yu bulmam lazım, katılım formu ondaydı.
Ferdi: Hido, sen
formu attın mı kardeş?
Hidayet: Ne formu
abi?
Ferdi: Popstar
formu. Attın mı onu yoksa?
Hidayet: Yok abi
atmadım, yoksa katılıyor muyuz?
Ferdi: Giriyoruz
Hidom, Ferdi Abin bundan sonra hayatını intikama adadı.
Hidayet: İşte bu
abi!
Ferdi: Ferdi Abin,
bundan sonra para için o güzel kadife sesini satacak anladın mı? Bugüne kadar
hep iyi adamdım, bundan sonra şerefsizin önde gideni olacağım.
Hidayet: Yapma abi,
o kadar da değil! Sana yakışmaz, öyle şerefsiz olmak.
Ferdi: Hidom,
batsın bu dünya, bitsin bu rüya, kula kulluk edene, yazıklar olsun.
Hidayet: Haklısın
be abi!
Hidayet’e söylediklerimde çok
samimiydim. Evet, bugüne kadar hep iyi adam oldum, kötülerin düşmanı, iyilerin
dostu Ferdi Orhan’dım ama bundan sonra ise intikam yemini etmiş bir Ferdi
Orhan’ım. İntikamımı alınca tekrardan özlenen ve sevilen Ferdi olabilirim tabi.
Buradan size söz veriyorum, sevgili okuyucular.
Nuri
Bazman’dan Son Olaylara Yönelik Açıklama
Bugüne kadar hep Ferdi konuştu,
biraz da benim konuşma hakkım yok mu? Elbette var. Ben Nuri Bazman. Bu
satırlara kadar hep kötü adam olarak lanse edildim, alakası yok. Hem zenginim
diye sevme hakkım yok mu? Esengül, kız kardeşime ders vermeye başladığı ilk
günden itibaren, ona gönlümü kaptırdım. Öyle güzel ders anlatıyordu ki, hele o
ünsüz benzeşmesini anlatması, Sahra’da aniden yağmaya başlayan bir yağmur
etkisi yapıyordu yüreğimde. Okulda anlamakta güçlük çktğm “Fıstıkçı Şahap”ı
bile onun sayesinde yıllar sonra öğrendim. Kbl edyrm, onu tavlamak için para
teklfı etmem brz ethık dısıydı. Ama ben de bndan bska bir yol bilmiyom.. We size
buradan söz veriyorum Esengül’ü dünyanın en mutlu kadını yapıcam ve bana
kalırsa o da beni dünyanın en mutlu erkegi yapacak. O, bana yerli yersi çamur
atan Ferdi Orhan’da avucunu yalar. Bu yazı da sana kapak olsun.
Olaylara
El Koyuyorum
Benim kişilik haklarıma
saygısızılıkta bulunan, bu Nuri Bazman adlı kişiyi ciddiye almıyorum, sevgili
okuyucu. Aramıza, böyle kişiliksiz adamlar hiçbir zaman giremez. Ayrıca,
Esengül bana âşık bana! Buna inanıyorum. Son olarak Nuri denilen adam, internet
Türkçesi ile bana tekzipte bulunmasın, ağzını yüzünü kırarım onun…
Eve geldiğimde, çok mutsuzdum. Bugün
günlerden pazardı ve biz Esengül ile pazar günleri hep dışarıda dolaşır,
beraber kahvaltı yapardık. Bu ruh halimle, hemen yaktım bir sigara. Bilgisayardan
“Sensiz Olmaz” parçasının Müslüm Gürses versiyonunu açtım. Damara pompalamaya
başladım acıyı, kederi. Aldım elime sazımı, tam sazımı çalacakken, İlhan Perisi
arkamdan belirdi.
İlhan: Şimdi, sol
ile başlıyoruz, en son la minörde bitereceğiz.
Ferdi: Ya güzel
abim, sen niye böyle pat diye çıkıyorsun? Hem ben bilmem nota falan.
İlhan:
Öğreneceksin, bak bu şarkının adı ne olsun biliyor musun?
Ferdi: Ne olacak?
İlhan: “Mutluluk
En Çok Benim Hakkım”
Ferdi: Vay,
süpermiş! E hadi hemen bitirelim şarkıyı.
İlhan: Dur
bakalım, hemen öyle acele etme. Bugün A yüzünü bitiriz, yarın B yüzünü.
Ferdi: Ya abi, a
yüzü-b yüzü mü kaldı, Allah aşkına? Millet bunu çatır çatır netten inderecek.
İlhan: Ağız
alışkanlığı evlat. Ama “Mutluluk En Çok Benim Hakkım”ı bitirelim, çünkü
yarışmaya bu parça ile katılacaz.
Ferdi: Eyvallah.
O gün, gecenin ilerleyen saatlerine
kadar çalıştık ve yakın zamanda Türkiye’nin en popüler parçalarından olacak
olan, “Mutluluk En Çok Benim Hakkım” adlı parçayı bitirdik. İlhan Perisi’ne şarkı bitiminde yemeğe
kalmasını, olmadı bir bira içmesini teklif ettim; fakat o varoluşsal olarak
gıda ve sıvı tüketemediğini söyledi. Sonra ben, hepinizin aklına geldiği gibi
hemen Hido’yu aradım ve şarkıyı dinlettim ona telefonda. Hido bana parçanın çok
iyi olduğunu, bu parça ile yarışmayı kazanacaklarını söyledi. Ben, bu iddialı
yorum karşısında bir başka yorum yapmadım.
Aklımda o anda sadece Esengül vardı, acaba ne yapıyordu şimdi? O büyük,
kocaman villada mutlu muydu? Zenginlik hiç Esengülüm’e uygun bir şey değildi.
Biz fakir olmak için yaratılmıştık, beceremeyiz zenginliği, sevgili okuyucu.
Neyse benim yarışmaya hazırlanmam lazım.
Üç
Gün Sonra
Can yoldaşım, Hido ile beraber
yarışmanın yapılacağı otele gittik. Mahşer kalabalığı vardı resmen, her telden
adam orada jüriyi etkilemeye çalışıp Türkiye’nin yeni gözdesi olmak için
çalışacaklardı. O sırada, İlhan Perisi yanıma geldi.
İlhan: Umarım,
heyecanlı değilsindir.
Ferdi: Abi, ne
işin var burada?
İlhan: Orhan
Gencebay’a parçayı dinlettim az önce, çok beğendi. Patlar bu şarkı dedi.
Ferdi: Nasıl
abi? Şike mi yaptık şimdi?
İlhan: Hayır, ne
şikesi? Orhan Abi’yi çok eski tanırım. Rica ettim dinledi, çok beğendi. Büyük
ihtimalle de yarışmayı biz kazandık.
Ferdi: Abi, sen Orhan
Gencebay’ı nereden tanıyorsun? Neler dönüyor burada?
İlhan: Sen, her
şeyi kurcalama. Bak, seni çağırıyorlar.
İlhan Perisi, yine bir anda
ortalıktan kayboldu. Hido’dan helallik aldım, girdim içeri. Jüride; Orhan Gencebay,
Dilberay, Hülya Avşar ve Acun vardı. “Mutluluk En Çok Benim Hakkımı”
patlatıverdim.
Hülya
Avşar:
Ben, çok etkilenmedim açıkçası. Yani daha iyi olabilirdi, bir şeyler eksikti
sanki.
Acun: Hala bu
tip şarkılarla bir yere gelmek istemek manasız. Yeni bir şeyler söylemek
lazımdı, ama bir şans daha tanımak lazım. Ben evet diyorum.
Orhan
Gencebay:
Evet, ben çok beğendim. Ben yürekten eve diyorum.
Dilberay: Ben de
evet diyorum. Harika olmuş, yüreğine sağlık kardeşim.
İnanamıyordum, ilk ön elemeyi
geçmiştim. İlhan Perisi’nin dedikleri çıkıyordu, ama aklıma bir şey takılmıştı.
İlhan Perisi gerçekten şike mi yapmıştı? Böyle bir şey varsa hemen yarışmadan
çekilmek icap eder. Ön elemeden sonra,
yarışma faslına geçilmişti, ben her hafta kendimi de aşarak inanılmaz bir
performans sergiliyordum. Türkiye genelinde mesajların hepsini topluyordum. Her
haftanın gönüllerinin de birincisi ben oluyordum. Bu inanılmaz bir
istatistikti. Dolmuşa çıktığım zaman, benim dolmuşum tıklım tıklım olmaya
başlamıştı. Sadece beni görmek için rastgele dolmuşa binenler bile çıkıyordu.
Gazeteler, “Dolmuşçuluktan Türkiye yıldızlığına” gibi haberler yapmaya
başlamışlardı. İlhan Perisi ve Hido ise bu arada sosyal medyanın da gücünün
kullanarak benim videolarımı, fotoğraflarımı ve her şeyimi paylaşıyorlardı.
Artık paylaşıma açılmıştım, internette saniyede bin tık alıyordum. Bundan tam
altı ay sonra, ilk albümümü bitirmek için stüdyoya girdik. İlhan Perisi ile bir
haftada aranjmanını vs. bitirdiğimiz “Mutluluk En Çok Benim Hakkım” isimli
albümün parça listesi şöyle olmuştu;
- Kırık Bir Aşk Hikâyesi/Söz-Müzik: Ferdi Orhan (04.12)
- Seni Sevdim Be Allahsız/Söz-Müzik: Ferdi Orhan (03.13)
- Yalan Oldun/Söz-Müzik: Ferdi Orhan (03.45)
- Hidayet’e Erdim/Söz-Müzik: Hidayet Dostane (12.10)
- Beni Böyle Sev Seveceksen (Dj Akman Remix)/Söz-Müzik: Orhan Gencebay (04.12)
- Allah Belanı Versin (İsmail Yk Remix)/Söz-Müzik: İsmail Yk (05.15)
- Mutluluk En Çok Benim Hakkım/Söz-Müzik: Ferdi Orhan (03.12)
- Hey Hey Taksi (DJ Sertan Remix )/Söz-Müzik: Emrah (03.15)
- Bir Tek Yüreğimden Atamadım Seni/Söz-Müzik: Ferdi Orhan (05.00)
- Fukara Sevgisi/Söz-Müzik: Ferdi Orhan (04.00)
Bu
albümle, öldü denilen müzik piyasasını sarsmıştım. Albümüm milyonluk satış
rakımına ulaşmıştı. Bir anda Türkiye’nin en sevilen şarkıcı olmuştum.
Bu Âlemde Yeni Kral
Ferdi Orhan
Açıkçası,
bundan birkaç ay öncesinde, bu kadar ünlü olabileceğimi hiç tahmin etmiyordum.
Ama şunu söylemem gerekiyor, eğer ben Esengül ile ayrılmış olmasam, belki de bu
işlere hiç bulaşmayacaktım. İçimdeki intikam duygusu beni gaza getirdi.
Birazdan ilk büyük stadyum konserimi vereceğim. Hido’nun söylediğine göre
kafadan 20 bin kişi varmış dışarıda. Sizin kulağınıza da geldi mi? Hepsi bir
ağızdan Ferdi Orhan diye bağırıyorlar. İntikam projesinin ilk ayağını bitirdik,
şimdi sıra ikinci ayakta. Esengül ve Nuri Bazman ile hesaplaşacağız.
Ferdi Orhan
Röportajı
Şov
programı, dev konserler, dizi-filmler, birkaç yıl önce hayal bile edemeyeceğim
bir yerdeyim bugün. Aşağıda bir kısım medyaya verdiğim röportaj var.
Gazeteci: Öncelikle
bize bu yoğun iş temponuzda zaman ayırdığınız için çok teşekkürler.
Ferdi:
Estağfurullah!
Gazeteci: Kamuoyunda
son zamanlarda, Eurovison’a sizin gitmeniz yönünde yoğun ısrarlar var. Siz bu konu
hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ferdi: Valla
ülkemizi temsil etmekten kaçınmayız. Halkımız ve yüce devletimiz de uygun
gördükten sonra, neden olmasın?
Gazeteci: Sizin en
sevdiğiniz Eurovison parçası nedir?
Ferdi: Çetin
Alp’ten “Opera”
Gazeteci: Şu sıralar
yeni projeler var mı?
Ferdi: Yakın
zamanda Sinan Çetin ile bir film projemiz var. “Fakirler de Sever “ ismi, o
çekilecek. Onun dışında senfonik Ferdi Orhan projemiz var, Fazıl Say ile
görüşmeye çalışıyoruz. Fakat telefonlara çıkmıyor, galiba yurtdışındaymış.
Sonra Mahsun Kırmızıgül’ün yazacağı, yöneteceği, müziklerini yapacağı aynı
zamanda oynayacağı bir dizi işi var. Yoğunuz, yani anlayacağınız.
Gazeteci: Biraz da
magazin sorusu soralım. Hayatınızda biri var mı?
Ferdi: Hayır, yok.
Gazeteci: Peki şu
sıralar, magazin basınında konuşulan bir konu var. Nuri Bazman’ın nişanlısı
Esengül Hanım, sizin eski nişanlınızmış, doğru mu?
Ferdi: Biz
nişanlı değildik, arkadaştık öyle bir şey yok!
Gazeteci: Bize zaman
ayırdığınız için teşekkür ederiz, Ferdi Bey.
Ferdi: Ben
teşekkür ederim.
-Dördüncü bölüm sonu-
Can Öktemer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder