Mümkün olan kapı açandır. Mümkün olanla açılan kapılar
bilinmeyen denizlere, seslere, dokunuşlara yolculuktur. Ressam Huo Rf bizleri
mümkün olana taşıyor. Onunla yeni sergisi ‘Mümkün’ü, sanata bakış açısını
kısacası her şeyi konuştuk.
Huo Rf (Fotoğraf: Beril Bozdere) |
- Huo Rf isminin hikâyesini bize anlatır mısınız?
Dört yıldan uzun süredir Taner Ceylan
ile çalışıyorum. Sanat üzerine bildiğim çoğu şeyi Taner Bey sayesinde öğrendim
ve algımın açılmasını sağladı. Okulda gördüğünüzden bambaşka bir sanat dünyası
var. Düzenli bir iş ve eğitim ilişkimiz var. Annem ve babamın bana uygun
gördükleri resmi ismim Taner Ceylan ile çalışıyor. Huo, benim adımın ve
soyadımın baş harflerinden oluşuyor. Rf ise sanatçı adımın uzantısı, uzun bir
süre sanırım kimseyle paylaşılmadan, bir sır gibi kalacak. Gizemler soru
sorduruyor; düşündürmek, soru sordurmak ve cevaplamak güzel.
-Bugüne kadar hangi sanatsal projelerde yer aldınız?
Lisede ve üniversitede güzel sanatlar
resim bölümlerini okudum. Meksika’da, Polonya’da, Bulgaristan’da ve Çin’de
uluslararası sergilerde çalışmalarım sergilendi. Benim için en heyecan verici
proje, geri dönüşleri, tepkileri beklediğimizin çok üstünde olan Signs Of Time’ı (Zamanın İşaretleri) Hatice Utkan ile kurmak oldu. Zamanın İşaretleri’ni 2012 yılının Kasım
ayında kurduk ve bu yıl 3. sergimiz Başı
Balkonda Dünyaya Ters’i açıyoruz. İlk kişisel sergime gelene kadar grubum
ile üç sergiyi geride bıraktık. Beraber üretim ve sergilemenin gücüne
inanıyoruz ve kolektif çalışmaya devam ediyoruz.
-Gelecek serginizin ismi: ‘Mümkün’.
Neden ‘Mümkün’?
İnandığımız, istediğimiz, dilediğimiz
her şeyi yapabilmek için: Mümkün.
- ‘Mümkün’ adlı serginizdeki eserleri yaratırken hangi materyalleri
kullandınız?
Klasik materyal olarak,
tuval üzeri yağlıboya, çalışmalarımın hepsi diptik. Boya resimlerimin
yanlarında ise resimlerimle aynı ölçülere sahip düz ve parlatılmış bakır
levhalar görüyorsunuz.
- Serginizde Ceylan Ertem’in ‘Kaçıncı Yarın’ adlı şarkısının müziğini
kullanacaksınız. Serginizin müzikle ilişkisini açıklar mısınız?
Resim yaparken genelde bir playlist
değil, tek bir parça dinliyorum. Bazen sözleri duymazsınız, bazen müziği
duymazsınız sadece hissedersiniz. Sözü müziği Ceylan Ertem’e ait olan bu
parçanın çalışmalarımı desteklediğini ve kişisel olarak resmimle aynı tonda
olduğunu düşünüyorum. Yani birbirini destekleyen iki iş gibi
düşünebilirsiniz.
-
Paul Cezanne: “Gözleri ilk kez görmeye başlayan bir körün gözünü açması gibi,
sanat yapıtından gözlerini açmasını bekliyorum” demişti. Cezanne’a katılıyor musun? Bir sanat
yapıtından beklentiniz nedir?
Sanat yapıtlarıyla yönlendirme
yapabileceğimizi düşünmüyorum. Bu sebeple bir beklentiye girmedim hiç. Yalnız
çok çok iyi sanatçılardan sadece daha da iyi çalışmalar bekleyebilirim. Cezanne’a
dönecek olursam, sanat tarihinde çok ciddi rol oynamış benzersiz bir ressam.
Bazı sanatçıların söylediği cümlelere teslim olabiliriz. Ben, sanat yapıtının
ruhuma hitap etmesini istiyorum. Yaşadığımız yerkürede çok güzel şeyler var ama
diğer yanda çok da acı var. Eleştirel sanat yapıtlarını bambaşka bir gözle
inceliyorum, romantik veya esprili işleri ise daha başka. Dediğim gibi tek bir
potada eritemiyorum, çok karmaşığım bu konuda.
- Başka bir ressam Klee ile devam edelim. Klee diyor ki; “Ben görünürün resmini
yapmıyorum, görünür kılıyorum.” Siz neyi görünür kılıyorsunuz?
Klee’ye daha yakınım sanırım. Ben bütün
karmaşamı, yaşadığım toprağı, sevgilimi, kedimi, komşumu, seyahatimi, kavgamı
maddeleştirmeye gayret ediyorum. Duyguya çok önem veriyorum. Bir eseri
incelerken, direkt görsel olarak iletişime geçip geçemediğimi sorguluyorum.
Başlık altında incelemek istemem ama sorunuz üzerine duygum diyebilirim.
İlker Cihan Biner
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder